BAE’nin uzay aracı Umut, Mars’ta yeni bir aurora türü keşfetti
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) uzay sondası, Mars’ta yeni ve yoğun bir aurora türü keşfetti. Söz konusu keşif, manyetik alanı olmadığı için Kızıl Gezegen’de aurorayla karşılaşmayı ummayan bilim insanlarının bu anlayışına meydan okuyor.
BAE’nin Umut (Hope) adlı uzay aracı Şubat 2021’de Mars atmosferini incelemek için Kızıl Gezegen’e ulaşmıştı. Aracın gezegene varışı, bilim insanlarının gözlemledikleri aurorayı yarattığını düşündüğü bir Güneş fırtınasıyla aynı zamana denk gelmişti. “Kıvrımlı ayrık aurora” adı verilen ışıklar, üst atmosferde meydana gelen ve Mars çevresinin yarısına kadar dolanan ultraviyole ışığın solucan benzeri uzantılarından oluşuyordu.
Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden gezegen bilimcisi Rob Lillis, yaptığı açıklamada “Kıvrımlı ayrık aurora birçok açıdan kafamızı karıştıran ve bizi yeniden yazı tahtasına dönmeye mecbur bırakan şoke edici bir keşif oldu. Fikirlerimiz var ama bu biçimde ve gezegen düzeyinde neden yoğun bir aurora gözlemlediğimizin sağlam bir açıklaması bulunmuyor” dedi.
İlk bakışta, Mars’ın hiç aurorası olmaması gerekiyor.
Dünya’daki auroralar, Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların gezegenimizin küresel manyetik alanıyla etkileşime girmesi ve iki kutuptan birine kanalize edilmesiyle ortaya çıkıyor. Bu da Kuzey ve Güney Işıkları’na yol açıyor.
Fakat Dünya’nın manyetik alanı, gezegenimizin merkez dinamosu olan, metalik sıvı bir dış çekirdeğin içinde dönen metalik katı çekirdekten kaynaklanıyor.
NASA’nın Insight Görevi 2021’de, Mars’ın katı bir merkez çekirdek içermediğini, büyük ve sıvı çekirdeğinin ise oksijen ve hidrojen gibi metalik olmayan daha hafif elementlerden oluştuğunu göstermişti.
Mars’ta merkezi dinamo bulunmaması, küresel manyetik alanı olmadığı anlamına geliyor. Gezegen bilimcileri de bu tür bir alanın yokluğu sebebiyle Mars’ın ince bir atmosfere sahip olduğunu, gezegen atmosferinin milyonlarca yıl boyunca Güneş’ten gelen yüklü parçacıklarla, yani Güneş rüzgarlarıyla yavaşça aşındığını düşünüyor.
Yine de ilk kez 2004’te, Avrupa Mars Express görevince Kızıl Gezegen’de aurora gözlemlenmişti.
Gezegenin küresel manyetik alanı çağlar önce sona erse de, Mars kabuğundaki kısımların halen güçlü mıknatıs işlevleri görerek, yüklü parçacıkları yakalayıp aurora parıltısına neden olan yerel manyetik güç alanları ürettiği anlaşılmıştı. Bu alanların dağınık ve ayrık doğası nedeniyle Mars’taki auroralar, Dünya’daki gibi kutuplarda değil, gezegenin farklı noktalarında görünüyor. Parıldayan söz konusu olguya bu nedenle “ayrık” auroralar deniyor.
Ancak Lillis’e göre, bu tür ayrık auroraların Umut gözlemlerindeki kadar uzağa ulaşabilmesi, altında daha fazla sebep yattığına işaret ediyor. Bunun çözümü için Umut ile NASA’nın Mars atmosferi ve uçucuları değerlendiren MAVEN yörünge aracı gibi diğer görevlerden daha fazla veri edinilmesi gerekebilir.
Lillis yaptığı açıklamada, “Artık MAVEN ve Mars Express gibi görevlerin önceki gözlemlerini tekrar inceleyerek, Umut’un yeni gözlemlerinde ortaya çıkabilecek ve belki de bizim burada tam anlamıyla neler olup bittiğini araştırıp çözmemizi sağlayacak işaretleri arama fırsatına sahibiz” dedi.